Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: “Allah’ım! Bana helal rızık nasip ederek haramlardan koru! Lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme!” (Tirmizî, Deavât, 110) Onlar öyle kimseler ki, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer; başlarına gelene sabrederler, namaz kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah için) harcarlar. (Hac, 22/35) Diyanet Takvimi Arka Yüz: KOLEKTİF ŞUURUN İFADESİ: CEMAATLE NAMAZ Kardeşlik ruhunu, dayanışmayı ve gönüller arasında köprüler kuran nice hasletleri davranış ve tutuma dönüştüren eylemlerden biri de namazı cemaatle kılmaktır. Allah Resûlü (sas), camiye gitme niyetiyle evinden çıkan kişinin attığı her iki adımdan birinin kendisine sevap olarak yazılırken diğerinin bir günahı sileceğini müjdeleyerek cemaatle namazın önemini ortaya koyar (Nesai, Mesacid, 14). Cemaatle namazın va’dettiği rahmet iklimine sadece erkekler değil, kadın- lar ve çocuklar da davetlidir. Hz. Peygamber’in sireti boyunca her kesimden insan bu davetin muhatabı olmuştur. Çünkü cemaatle namaz sadece bireysel olarak mümini değil, birlik ve dayanışma bağlarını canlı tutarak toplumu da besler. Müminleri Rahmân’ın huzurunda tek bir istikamette birleştirerek onları statülerden soyutlar ve eşitler. Gönüller kenetlenir, ‘ben’ bilinci yerine ‘biz’ bilinci kalplere nakşolur. Diriltici bir ruhun ifadesi olan cemaatle namaz, Hak yolunda omuz omuza vermenin en güzel yollarından biridir. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
Gitmenin ekseriyetle iki yönü vardır. Biri neşe, umut, heyecan taşır öteki daima keder. Mevsim Yenice bir başka öyküsünde tam da bundan bahseder: "Nereye gideceğini sormuyorum. Çünkü ikimiz de biliyoruz; gitmek gitmektir, neresi olduğunun önemi yok." Bazen sadece gitmek gerekir sevgili okur. Önemi yoktur varılacak yerin, giden için de
Reklam
Bazen şöyle olur: Bir yerden geçersiniz ilk kez, bir gülümsemeye tesadüf edersiniz ilk kez fakat ezelden tanıdıkmış gibi hissettirir. Hiç gitmediğiniz bir kentte dahi olur bu. Benzeteceğiniz yerler yahut insanlar da değillerdir üstelik. Fuat Sevimay, "Geçmişte bulunduğumuz bir yere, mahallemize, okulumuza, sokağımıza, evimize rast gelince
Cinsel dürtülerini kontrol edebilen bir erkek, bunu yapabilen bir adamdır Dünyada uzun yıllar yaşa. Erkekler bazı Başarısızlıkları birden fazla kız arkadaştan kaynaklanır. Bütün kızlar değil iyi ruha sahip ol. Bazıları şeytan, bazıları da zehirlidir bacaklarının arasında. Bazı kadınlar kader yıkıcıdır dikkat edin. Çok dikkat edin: 1. Gerçek bir
Bahar ne de güzel geldi. Bayram da geçti. İnsanlık yerinde saysa da, hayat bir şekilde yolumuzu bulduruyor bize. Yörükoğlu'nun başka bir kitabında geçer: "İyiydim. Baharın ikindi vakti nasılsa öyle serindim." Bir bahar serinliği gelsin yüreğinize sevgili okur. Çiçek gibi bir gün dileriz, iyi olduğumuz ve iyi kalabildiğimiz. Var
Dünyanın derdini düşününce ne denli sıkılıyor canımız. Kimselerin umurunda değil olan bitenler. Alasdair Gray, "Senin kalbin bu berbat dünya için biraz fazla iyi canım," der. Varsın öyle olsun sevgili okur. Dünya berbat diye rengini alacak değiliz bu cehennemin. Elbette üzülecek, elbette dertleneceğiz. Çiçekli bir gün dileriz. Var
Reklam
Ağzımızdan çıkan sözlerden bir ömür mesulmüşüz gibi bir çağdayız. Ne tuhaf. Hâlbuki insanın fikri de değişir zihni de, aksi hâlde sözlerimizin mahkûmu olmaz mıydık? Mehmet Celal, "Bir gün gelir, uçsuz bucaksız denizlerin hiddetli dalgaları bile çırpına çırpına bir sahilde kırılır, düşer. Zaten hayat böyle değişmese yaşamak neye yarar?"
Bir şeylerin yokluğunu bilmeden varlığını, nahoşluğunu bilmeden hoşluğunu idrak edemiyor insan. Kim bilir, yaşanan bazı meseleler değerini anlamamız içindir bir şeylerin. Makbule Aras, "Ne garip, insan da meyve misali, en olgunluğa ulaştığında toprağa düşüyor, hamken de kekre bir tat bırakıyor ağızda. Belki de o kekre tat var olduğu için
Bir ölüm tarlasına döndü gazze her karışıyla.. hayvan boğazlar gibi en gelişmiş silahlarlarıyla çocuk, kadın..insan boğazlıyorlar. Çocuklar hayatta kalmak için korkuyla bilinmezliğe kaçıyor ama orada başka ölümler başka yıkımlar yeni acılar karşılıyor bu masumları. Ölümün ve acının binbir çeşit rengini yaşıyorlar. Her gün ölüm, her yer ölüm her nefeste ölüm.. Dipdiri duygularla bu masumlukla bu yaşta bu çaresizlikle böylesi bir vahşetle nasıl baş eder, nasıl karşılayabilir insan.. Tahayyül edilmeyen acılar var her karede.. Bu masumlar bizim kıramadığımız putlarımızın en büyük ispatı değiller mi? yoksa bu hallerde olurlar mıydı..
Günaydın. Yıllar geçse de büyüsek de hayallerimizin hepsine değil de birçoğuna kavuşsak da, daima bir şeyler noksan. Bir şeyler anlaşılmaz. Hiç bitmiyor insanın aradığı o "şey". "Mükemmel Günler"deki o diyalogu hatırlayın: "-Hâlâ anlam veremediğim pek çok şey var. -Hayat aşağı yukarı böyle bir şeydir." Ne tuhaf,
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.